Güncel Haberler

Tarihi Başarının Perde Arkası: Şevval ve Yusuf’tan Samimi Açıklamalar

Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç'in tarihi başarısı, Türkiye'de büyük bir coşku yarattı. Sporcularımız, samimi açıklamalarıyla madalya yolculuklarını ve gelecek hedeflerini anlattı.

Tokyo Olimpiyatları’nda Türkiye’ye atıcılık tarihinde bir ilki yaşatarak gümüş madalya kazanan Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç, başarılarının ardından samimi açıklamalarda bulundu.

Türkiye, Tokyo Olimpiyatları’nda nefes kesen müsabakalara tanıklık etti. Bu unutulmaz anlardan biri de, Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç’in 10 metre havalı tablosunda ülkemize gümüş madalya kazandırması oldu. Tarihi başarılarının ardından sporcularımız, yarışma öncesi yaşadıkları duygu yoğunluğunu, hedeflerini ve aralarındaki özel bağı anlattı.

“Altın Madalyaya Hazırdık Ama Nasip Olmadı”

Şevval İlayda Tarhan, müsabaka öncesi takım arkadaşı Yusuf Dikeç ile yaptığı konuşmayı, “Birbirimize ‘Yarın ne yapalım, nasıl yapalım? Altın madalyaya hazırız’ dedik. Kendimizi gerçekten çok iyi hazırlamıştık ve finale kadar güzel bir süreç geçirmiştik. Altın madalya sadece nasip olmadı. Çok yakın, başa baş bir mücadele verdik” sözleriyle anlattı.

Final öncesi rutinlerinin dışına çıkmamaya özen gösterdiğini belirten genç sporcu, ailesiyle sadece kısa bir telefon görüşmesi yaparak başarı dileklerini ve dualarını aldıktan sonra kendini tamamen finale odakladığını ifade etti. Final salonuna ilk adımını attığında hissettiği heyecanı, “Altın madalyayı almaya hazır olduğumu biliyordum, bu yüzden çok heyecanlıydım. Ancak yarışma ilerledikçe sakinleştim ve kontrolümü sağladım. Benim için keyifli ve güzel bir deneyimdi” sözleriyle dile getirdi.

Madalya sevincini tam anlamıyla Türkiye’ye döndükten sonra yaşadığını belirten Şevval, “Ailemle bir araya geldiğimde istemsizce duygulandım, gözlerim doldu. Bugüne kadar mutluluktan ağladığımı hatırlamıyorum. İlk defa mutluluktan ağladım” dedi.

“Yusuf Ağabey Gibi Bir Desteği Bir Daha Nerede Bulacağım?”

Olimpiyat madalyasının çocukluk hayali olduğunu söyleyen Şevval İlayda, “Birçok sporcu gibi ben de daha fazla olimpiyat madalyası istiyorum. Olimpiyat rekorları kırmak da hedeflerim arasında. Uzun bir kariyer hedefliyorum. Branşımızda 10. olimpiyatına katılmış bir sporcu var. Bir hedefim de onun rekorunu kırabilmek. Uzun ve zorlu bir yolculuk ama umarım istediğim gibi ilerlerim” şeklinde konuştu.

Takım arkadaşı Yusuf Dikeç’in kariyerinde ve hayatında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan genç sporcu, “Yusuf ağabeyim benim için çok değerli. Spor dışında da ağabey-kardeş gibiyiz. , neye ihtiyacımız olsa birbirimizi rahatça arayabildiğimiz, çok rahat sohbet edip dertlerimizi paylaşabildiğimiz bir ilişkimiz var. Onu tam anlamıyla ağabeyim gibi görüyorum ve çok seviyorum. Aramızdaki yaş farkından dolayı bir gün atıcılığı bırakabilecek olması beni biraz üzüyor. Onun gibi bir desteği bir daha nerede bulacağım bilmiyorum” sözleriyle duygularını dile getirdi.

“Bu Madalya, Ülkemizin Madalyası”

Yusuf Dikeç ise takım arkadaşı Şevval İlayda’yı başarısından dolayı tebrik ederek, “İlayda ile 2-3 yıldır beraber antrenman yapıyoruz. Gerçekten çok çalıştı. Olimpiyatlar öncesinde de sürekli konuşuyor, fikir alışverişinde bulunuyorduk. Tabii İlayda çok şanslı, ben 5. olimpiyatımda madalyaya ulaşabildim, o ise ilk olimpiyatında. İnşallah bundan sonra daha büyük başarılara imza atar” dedi.

Dünya çapında elde ettiği başarının ardından hayatında çok fazla bir şeyin değişmediğini belirten milli sporcu, “Hayatımda çok fazla değişiklik olmadı. Ne değişti derseniz, bu tişörtüm değişti, bu yeni. Bir de tabii en önemlisi olimpiyat madalyam var. Bu başarı benim değil, ülkemizin başarısı. Bu başarıyı da herkesle paylaşıyorum. Güzel şeyler paylaştıkça çoğalır” ifadelerini kullandı.

“Atıcılığı Bırakmayı Düşünmüştüm”

Sosyal medyayı aktif olarak kullanmadığını ancak bu başarının ardından sosyal medyanın gücünü fark ettiğini belirten Yusuf Dikeç, “Sosyal medya hesabı açmamın sebebi kendimi değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve güzelliklerini tanıtmak. İş tekliflerine gelince, çok sayıda teklif alıyorum. Ancak çizgimizi değiştirmeyeceğiz. Ülkemiz her ön planda olacak” şeklinde konuştu.

Atıcılığın bireysel gibi görünse de aslında bir ekip işi olduğunu vurgulayan Yusuf Dikeç, yaşadığı sağlık problemini şöyle anlattı: “Olimpiyata gitmeden 3 gün önce silahımın tetiği kırıldı. Firmaya haber verseydim kargosunun gelmesi bir haftayı bulurdu. Levent adında çok iyi bir tornacı arkadaşım var. Hemen ona gittim ve o da sabaha kadar uyumadan tetiği tamir etti. Ayrıca gözle ilgili de sorunlar yaşıyordum. Miyop ve astigmatım var. Yaş ilerledikçe de yakını görmekte zorlanıyorum. Birçok göz doktoruna gittim ancak derdime çare bulamadılar. Ta ki 1,5-2 yıl önce bir hocayla tanışana kadar. Bana çok zaman ayırdı, hatta muayenehanesine silahımı ve hedefi bile götürdüm. Haftalarca süren çalışmalar sonucunda özel bir gözlük hazırladık. Hatta o dönemde atıcılığı bırakmayı bile düşünüyordum. Ama o gözlük sayesinde devam ettim ve bu madalya da geldi. Yani bu işte ekip olmadan madalya kazanmak, başarıya ulaşmak çok zor.”

Hedefinin 2028 Los Angeles Olimpiyatları olduğunu belirten milli sporcu, gençlere şu mesajı verdi: “İnanıyorum ki bizimle birlikte gençler atıcılığa daha çok ilgi gösterecek ve bu spor dalı daha da yaygınlaşacak. Biz kendimizi gösterdik, artık gençler için birer rol modeliyiz. Onlara, yaşınız ne olursa olsun çok çalışırsanız olimpiyatta madalya kazanabileceğinizi gösterdiğimize inanıyorum. Umarım bu başarı, gençlere motivasyon kaynağı olur. İlayda ile bizim başarımız bir başlangıç oldu. Gençlerimiz bizi daha da ileriye taşıyacak.”

Fikret Aygün

Fikret Aygün, gündemdeki güncel haberleri taramayı ve okuyuculara en son gelişmeleri aktarmayı seven deneyimli bir haber editörüdür. Doğruluk ve tarafsızlığa büyük önem veren Fikret, her zaman gerçekleri kontrol ederek ve güvenilir kaynaklardan bilgi alarak tarafsız bir bakış açısı sunmayı hedeflemekte.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu